8 Nisan 2016 Cuma

SAVAŞ


     


 Savaşların kazananı olmaz derler. Kısmen doğrudur bu klişe, lakin bu durumdan çıkar sağlamaya çalışan siyasi aktörler ve silah tüccarları bu işin en büyük simsarlarıdır. Evet savaş büyük bir ekonomi.  Ve siyasi bir rant arenası.
         Ortadoğu her zaman olduğu gibi kan gölü içinde. Kimin eli kimin cebinde meçhul. Suriye'de her milletten terörist mevcut. Her milletin ürettiği silah, patlayıcı ve kimyasal bomba mevcut. bütün bunlar bilinirken neden hala savaş çığırtkanlığı yapılıyor. Güzel ülkemiz neden savaşa sokulmak isteniyor. Savaş gerekli olmadığı takdirde bir cinayettir demişti Mustafa Kemal. Çok doğru bir tespittir.
          Amerika ziyaretinde Obama'ya Türkiye öncülüğünde Suriye'ye müdahale teklif ediliyor. Ve -çok şükür ki- Amerika reddediyor. Neden bu kan gölüne dönmüş bir coğrafya'da birilerinin kişisel siyasi hırsları ve hatta yapmış olduğu yanlış siyasi hamlelerin arkasında durduğu için canımızı verelim ki? Eğer Suriye'ye bir müdahale gerekliyse neden Işid oraya yerleşmemişken, Rusya'nın Mig leri uçmuyorken, İran'ın Devrim muhafızları cirit atmıyorken müdahale edilmedi? Neden güvenli bir hat oluşturulup hem mülteciler için daha uygun ve güvenli bir bölge yaratılmadı? Evet o zaman da birileri karşı çıktı ama, o vakitler Suriye bugünkü kadar karışık bir bok çuvalı değildi.
        Suriye'ye girme planları yapanların çocukları acaba bu kutsal savaşta olacaklar mı? Yoksa yurtdışında öğrenimlerini mi sürdürüyor olacaklar? Bunlar merak edilen sorular. Tabi cevabı önceden de bilinen sorular.
        Biz sonu gelmeyecek savaşlar istemiyoruz, biz savaş istemiyoruz. Haykırıyoruz defalarca savaş istemiyoruz, yanı başımızda ve hatta kendi sokaklarımızda bombaların patlamasını istemiyoruz.


TANRI AMERİKA'YI KUTSASIN

İşte gidiyorlar gene
Yankiler zırhlı alaylarıyla
Keyifli türkülerini şakıyarak
Dört nala  büyük dünya boyunca
Amerika'nın Tanrısı'na övgülerle

Hendekler tıka basa ceset dolu
Bu birileri, savaşa katılmayanlar
Öbürleri, övgüye katılmayanlar
Bu birileri, seslerini yitirmekte olanlar
Bu birileri, türkünün ezgisini unutanlar

Süvarilerin şaklayan kırbaçları var
Kafanız kumda yuvarlanıyor
Kafanız pislik dolu bir havuz
Kafanız toz duman
Gözleriniz çürümüş ve burnunuz da
Yalnızca ölülerin kokusu
Ve bütün o ölüm havası taptazedir
Amerika'nın Tanrısı'nın kokusuyla

Harold PINTER

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder